Artan araba yakıtı fiyatları neticesinde hem dünyada hem de ülkemizde LPG’li araçların kullanımı fazlalaşmıştır. LPG, sıvılaştırılmış petrol gazı anlamına gelir. LPG özellikle değişen çevre ve iklim politikaları sebebiyle çok yönlü düşük karbonlu bir yakıt olarak kabul edilir. LPG’li araç kullanımında kasko yaptırmak olası kazalarda oluşacak hasarları minimuma indirmek için oldukça önemlidir.
LPG’li Araçlara Kasko Yaptırılabilir mi?
LPG’li araçlarda kasko konusu hala pek çok kişi için bilinmezliğe sebep olur. LPG’li bir araç sahibi olmanız durumunda, tıpkı diğer yakıtlarla çalışan araçlar gibi istediğiniz türde sigortaya sahip olabilirsiniz.
Yapılan sigorta ile beraber aracınız meydana gelebilecek kazalar ve olası hasarlar durumunda güvence altına alınmış olacaktır. LPG’li araç sigortası, eşdeğer benzinli veya dizel model araçlara uygulanan sigortalardan daha pahalıya mal olmaz. Bununla beraber özellikle sonradan LPG’li hale getirdiğiniz araçlarda arabanızı dönüştürmeden önce, mevcut anlaşmanız üzerinde ne gibi bir etkisi olabileceğini tartışmak için sigorta şirketinizle iletişime geçmeniz gerekecektir. Bu bir zorunluluktur, çünkü bazı sigorta şirketleri LPG’li arabaları kapsamazken, bazıları ek ücret uygulayabilir.
LPG’li araç kaskoları değişkenlik gösterir. Genellikle LPG sistemi, aracın ilave bir aksesuarı gibi değerlendirilerek poliçeye dâhil edilir.
Kaskonun Önemi
LPG hakkında yaygın bilinen bir ön yargı bu yakıtın diğer yakıtlara göre daha az güvenli olduğudur. Ancak durum böyle değildir. LPG, benzin kadar kolay tutuşabilir, ancak kalın bir çelik tankta depolanır.
LPG kullanmanın avantajları dezavantajlarından çok daha fazla olsa da bu dezavantajlar göz ardı edilmemelidir. LPG’yi depolamak için çok sağlam tanklara ve silindirlere ihtiyaç vardır. Bu aynı zamanda LPG tüplerinin patladığı ve ciddi can ve mal hasarlarına yol açtığı vakaların sayısından da anlaşılabilir. LPG kaçağını tespit etmek zordur. Bu nedenle oluşabilecek hasarlardan kaçınmak adına kasko yaptırmak hayati önem taşır.
Araçlarda LPG kullanımı söz konusu olduğunda bir motorun ömrünü kısalttığı bilinmektedir. Bunun nedeni, LPG’nin kurşun ve kurşun ikameleri ile yanma özelliklerine sahip olmamasıdır. Ayrıca LPG’nin engebeli arazilerde ve dağ yollarında çalışan veya seyir halindeki araçlarda kullanılması güvenli değildir. LPG’nin düşük enerji yoğunluğuna sahip olduğu bilindiğinden LPG ile çalışan bir araba dizel veya benzin kullanan arabadan daha az güçlüdür. Bu nedenle LPG’li bir araçta diğer araçlara kıyasla daha fazla sorun ortaya çıkabilir. Kaskonun olmadığı durumlarda motorda yaşanan bir problem sürücüye maddi anlamda yük olacaktır.
Kaskonun LPG’li araçlarda öneminin başka bir sebebi de bakımla alakalıdır. LPG kazanları ve gaz sobalarının da verimli çalışabilmesi için düzenli bakıma ihtiyaçları vardır. Ayrıca LPG tüplerinin güvenli bir şekilde saklanması konusunda farkındalığın artması gerekmektedir. Bu nedenle arabanın düzenli bakımı ve bu bakım sırasında oluşabilecek ek ödemeler için kasko yaptırılması araç kullanmanın kilometre taşlarından birini oluşturur. Uygun araba sigortası kapsamına sahip olmak yasal bir gerekliliği yerine getirmenin ötesine geçebilir. Bir araba sigortası poliçesi aracınızı korumaya yardımcı olabilir ve hatta gönül rahatlığı sağlayabilir.
LPG ile alakalı başka bir özellik ise onu benzinle kıyasladığımızda karşımıza çıkar. Ana fark, LPG’nin benzinden daha hızlı buharlaşmasıdır, bu nedenle LPG, yakıt deposunda ve ilgili yakıt hatlarında yüksek basınçta depolandığından herhangi bir sızıntı anında buharlaşacak ve dağılacaktır. LPG buharı oldukça yanıcıdır. Sıvı propanın buhara dönüşmesinden kaynaklanan hızlı genleşme, gazın şiddetli soğumasına neden olur. Buhar bulutuna maruz kalan veya metal yüzeylerle temas eden herkes soğuk yanığı alabilir. Bu nedenle oluşabilecek herhangi bir kaza ya da bir hasar için kaskoya başvurmak en sağlıklı yol olacaktır.
Son olarak LPG’li araçların özellikle kapalı ortamlarda yaşanan bir sızıntıda daha fazla tehlike arz ettiği bilinmektedir. Otogaz koku dışında fark edilebilir. LPG buharı özellikle garaj gibi kapalı bir yapıda ise mevcut oksijeni seyrelterek veya azaltarak boğucu olabilir. Böyle bir durumda ortamı havalandırmak ve buharı dağıtmak oldukça önemlidir. Önemli miktarda gaz sızıntısı ve tutuşma riski varsa alanı kordon altına almak ve en az 150 metre yarıçaplı bir çevre sağlamak olası hasarların önüne geçecektir. Kasko sigortası hakkında profesyonel bilgileri buradan edinebilirsiniz.
